Chat GPT’nin “Vicdana Bırakmak” ile ilgili yorumu

C

Ne yazık ki bir kez daha, hiç yaşamak istemediğimiz şekilde günlerdir ekranların, sosyal medyanın karşısından “belki bir kişiye daha fayda sağlayabilmek umuduyla” ayrılamadığımız zamanlardan birisini daha yaşıyoruz.

Ülke olarak çok zor bir dönemden -daha- geçiyoruz ve bu yazıya başlamadan deprem bölgesinde yaşasın/yaşamasın, depremden etkilenen herkese geçmiş olsun diyerek; yakınlarını kaybedenlere de kalpten bir baş sağlığı dileyerek başlamak istiyorum.

Kişisel merakım, karakterim ve mesleki alışkanlıklarım gereği “bir sistem olarak insan ve insanın sistemler ile ilişkisi” üzerine sık sık kafa yoran birisi olarak; hassasiyet geliştirdiğim, takıldığım, üzerine felsefesini yaptığım pek çok konu oluyor ve kendimce sorular sorup, cevaplar arayıp “daha iyiye” kafa yoruyorum.

Son zamanlarda “…. havale ediyorum” ve “… bırakıyorum” gibi cümleler ve duygular daha çok dikkatimi çekmeye başladı.

“Kullanılan dil ve düşünce sistemi etkileşimi” olarak baktığımda, Türkçe’de tanımı aslen “gücün kalmayışı, vazgeçiş, uğraşmama” olan “bırakmak” ifadesinin “insanların vicdanına bırakıyorum” a dönüştüğünde “aslında hala biraz umut barındıran” hali bir an dikkatimi çekti ve nedense CHAT GPT’nin bu özelde ne diyeceğini merak ettim.

Chat GPT ve Vicdana Bırakmak

Teknolojiyi yakınen takip edenler bilecektir ki “yapay zeka ve insan” felsefelerinin çok uzun süredir, belki de en çok tartıştığı; filmlere sıkça konu olan konusu vicdandır. Tekillik (singularity) vb her şey döner dolaşır buraya gelir.

Chat GPT yapısı gereği biraz daha farklı olsa da, acaba “vicdana bırakmak”, yapay zekaya nasıl görünüyor dedim ve sordum:

Bir şeyi insanların vicdanına bırakmak sence doğru mu?

Aldığım cevap şaşırtıcı derecede iyiydi.

“Etik ve ahlaki değerlere bağlılığı ve sorumluluğu belli bir seviyenin üzerindeyse insanlara bırakmak son derece doğru ve etkili bir yöntem olabilir. “

Fakat aksi halde, istenen sonuçlara ulaşabilmek için mutlaka yönlendirme ve kurallara ihtiyaç duyulacaktır. dedi.

Peki dedim, aidiyet ve vicdan zarar gördüyse ne olacak?

O zaman sistemlere, hesap verilebilirliğe ve eğitime mutlaka daha çok ihtiyaç olacaktır dedi ve ekledi:

Onun bile yöntemi ve doğrusu: duruma, sürece ve dahil olacak, yönetecek, sorumluluk alacak insanlara göre değişkenlik gösterecektir.

Cevabın dikkat çekilen pek çok konuyu özetleyen haklılığı içinde son yıllarda yaşanan tüm toplumsal olaylarda gündeme getirmeye çalıştığımız kelimelerin ve kavramların kısa bir listesi şu şekilde oluştu:

  1. Değerler: Etik, Ahlak, Vicdan, Sevgi
  2. Hukuk, Hesap Verilebilirlik ve Denetim
  3. Bilgi ve Eğitim
  4. Sorumluluk
  5. Liyakat
  6. Strateji ve Eylem

ve farkettim ki “insan=vicdan” dan denkleminin sağlamasını yapıyoruz.

“İnsanların huzurlu ve mutlu şekilde yaşaması için” ortaya çıkmış devlet sisteminin de, “sosyal bir canlı” olan insanın sosyal düzeninin de küçük bir gereksinim analizini yapmış oluyoruz.

Velhasıl, “Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz” ve bu klişelerden kurtulmayı hala başaramadığımız şu günlerde de, diğer günlerde de her zaman bunlara ihtiyacımız olacak.

Klişelere kapılmadan, “lafın gelişi kınayıp geçenlere aldanmadan”, “ötekileşmeden”, gücünüz bitse haliniz kalmasa bile:

“Lütfen bırakmayın: düşünün, inanın ve gücünüz olduğu müddetçe çabalamaya devam edin.”

Unutmayın ki dünyanın bunlara ve size hiç olmadığı kadar ihtiyacı var.

Daha güzel günlerde görüşmek dileğiyle…

Yorum Ekle

Kategoriler