Dünyada neredeyse tamamı inisiyatife dayanan mesleklerinden birini yaptığımı(zı) düşününce bazen hala şaşırıyorum. Ve kariyerim boyunca, hem tasarım hem yazılım geliştirme süreçlerinde inisiyatif almanın ilk bakışta göründüğünden çok daha incelikli olduğunu hayretler içerisinde fark ettim, öğrendim. Liderlik ve işbirliği, yenilikçilik ve tutarlılık arasında karmaşık bir dans olarak tanımladığım bu konuya dair bir şeyler karalamak istedim..
Şüphesiz, tasarım ve yazılım projelerinde inisiyatif almak cesaret ve kendine güven gerektiren bir eylem. İnisiyatif ise hemen hemen bir çok projenin can damarı. Ancak bunun mutlaka akıllıca yönetilmesi gerekiyor. İnisiyatif alırken, hem projenin bütünlüğünü korumak, hem süreci düşünmek hem de yenilikçi çözümler geliştirebilmek için bir denge kurmanız şarttır.
Bana göre bu dengenin hayati unsurları şöyle:
Küçük Adımlar, Büyük İlerlemeler
İnisiyatif almak, bazen kocaman bir adım atmak yerine, bir dizi küçük adımla ilerlemeyi gerektiriyor. Özellikle tasarım ve yazılım alanında, her küçük adım, geniş çaplı etkiler hatta kelebek etkileri yaratabilir. Detaylara dikkat etmek, küçük geri bildirimler almak ve bunları hızla uygulamak, projenin ana hatlarını kaybetmeden etkili şekilde ilerlemenizi sağlıyor. Böylece, her adımınızda projeyi daha da iyi bir hale getirebiliyor ve tekrar en başa dönme riskinden bir hayli uzaklaşmış oluyorsunuz. Aksi olursa ise “baştan yazalım”, “başka bir şey düşünmüştüm”, “onu kast etmemiştim” ler an meselesi.
Derin İçgörüler, Sağlam Yöntemler
Her tasarım veya yazılım parçasının arkasında, belirli bir ihtiyacı karşılamak yatar. Ancak bu ihtiyacı doğru şekilde analiz etmek ve yaratıcı çözümler sunmak, derinlemesine içgörü ve sağlam bir metodoloji gerektirir. Sürecinizde ihtiyaç analizi, çözüm geliştirme, içerik stratejisi, yerleşim planlaması ve nihai tasarım gibi adımların her biri, projenin başarısı için kritik öneme sahip oluyor. Bu süreçlerdeki herhangi bir yanlış hamle veya yanlış sıralama ise ne yazık ki yine sizi başa dönmeye zorlayabiliyor. Bu yüzden, her adımı kapsamlı bir şekilde düşünmek ve doğru içgörülerle hareket etmek, hem zaman hem de kaynak tasarrufu için şart.
Güven ve İletişim: Dengeyi Bulmak
İletişim ve güven, her başarılı projenin temel taşlarıdır. Ancak, aşırı rahatlık ve her geri bildirimi uygulama eğilimi, projenizi gerçek amacından uzaklaştırabilir. Diğer yandan ilk iki maddedeki devamlı iletişim ve hızlı geri bildirim/onay sistemleri için en önemli unsur sormak, konuşmak, bilgilendirmek.
İletişim, sürekli ve açık olmalı ama aynı zamanda odaklı ve amaca hizmet eder bir nitelik taşımalı. Proje ekibinin her bir üyesine güvenmek, onların görüşlerine değer vermek önemliyken, son kararları verirken de proje hedeflerini ve kapsamını önceliklendirmek gerekebiliyor.
Buradaki denge bir sebeple kaçtığında veya tutturulamadığında, güven, özveri gibi çok sevip her daim öne çıkardığımız değerli davranışlar bile handikapa dönüşebiliyor.
Projenin bütünlüğünü korurken, değişiklikler, öneriler ve farklı koşullara adapte olabilmek için çok doğru ve devamlı bir iletişim şart.
Uyanık Olmak ve Farkındalık Geliştirmek
Proje ilerlerken uyanık olmak ve yüksek bir farkındalık seviyesi geliştirmek, inisiyatif alırken düşülebilecek tuzaklardan kaçınmak için kesinlikle lazım. Paranoyaklaşmaya gerek yok ama her adımı sorgulayın, her kararı tartın ve her yeniliği kritik bir gözle değerlendirin.
Unutmayın ki sorumluluk almak, sadece karar vermek değil, aynı zamanda bu kararların sonuçlarını da üstlenmek demektir. Ve her aksiyonun ön görmesi hiç de kolay olmayan etkileri/sonuçları olabilir.
Yanlış öngörü ve/ya ihmal; istemediğimiz sonuçlar doğuracaktır.
Doğrusu: İnisiyatifi Bilgece Kullanmak
Sonuç olarak inisiyatif almak, sanıyorum ki ciddi bir denge işi. Yaratıcılığınızı ve liderliğinizi sergilerken, aynı zamanda projenin/konunun bütünlüğünü korumak ve ekiple uyum içinde çalışmak, değişen gündemlerde koşullarda da hep beraber aynı sayfada kalabilmek önemli.
Bütün bu bileşenleri bir araya getirince “İnisiyatifi bilgece kullanmak” diye yeni bir tanım yapabiliyoruz.
Bence her biri üzerinde ayrı ayrı durulması gereken bu noktalar, yaratıcı alandaki projelerde inisiyatif alırken dengeli ve verimli bir yol izlemeye olanak tanıyor.
Ve tam olarak bu nedenle profesyonellik çatısı altında toplayabileceğimiz pek çok kavram gibi, inisiyatif almak da bir sanat ve bu sanatı ustaca icra etmek, hem bireysel hem de takım bazında gelişmesi gereken bir yetenek haline geliyor.