Dünyaca ünlü markaların hepimize yaşattığı aşinalık ve bilinirlik duygusundan olsa gerek; logonun büyük olması halinde çalışmanın da etkisinin artacağını öngörerek gelen taleplerden yakınmamış pek az tasarımcı vardır. Çoğunlukla yapılan tasarımların tasarımcı gözünde işe yaramaz bir hale gelmesiyle sonuçlanan onlarca senaryodan yola çıkan San Francisco ‘lu sanat yönetmeni Andrew Wendling güzel bir blog oluşturmuş.
Gelen bu aşırı talepleri ele alıp blogunu oluşturan Andrew, aynı aşırılıkla logoları öyle büyütmüş ki görseller içerisinde başka bir şeye yer kalmamış diyebiliriz.
Fakat görünen o ki iyi logolar büyüdüğünde de hala çok iyi. Hatta sadece belirli bir bölümü gözükmesine rağmen tanınabilirliği ve fark edilebilirliğini de koruduğunu, zaman zaman daha iyi bir noktaya geldiğini bile söyleyebiliriz.
Yola çıkış noktası bu olmasa da, çalışma içindeki logoların büyümesine bir dur diyerek sadece logolardan oluşan çalışmalar hazırlamak belki de değişik bir alternatif olabilir.